ingilizce ogrenmenin adresi - Too / Enough Kullanım Örnekleri

Ana Sayfa
Downloads
CHat-SohbeT
Reklam VeR
İletişim
Yabancı Dil ögrenmenin püf noktalari
The Simple Present Tense/Geniş Zaman
The Present Continuous Tense / Şimdiki Zaman
The Simple Past Tense / Di'li Geçmis Zaman
The Past Continuous Tense / ŞİMDİKİ ZAMANIN HİKAYESİ
The Present Perfect Tense / geçmisten bugüne ve halâ
Present Perfect Continuous Tense
The Past Perfect Tense / Misli Geçmis Zaman
The Future Tense / Gelecek Zaman
Comperative and Superlative / Sıfat Karşılaştırmaları
Irregular Verbs /Düzensiz Fiiller
Used to
Should / Shouldn't
Too / Enough Kullanım Örnekleri
İngilizce Atasözleri / English Proverbs
Temel İngilizce Tanışma Sözcükleri
Temel İngilizce Sözcükler
Temel İngilizce Ulaşım Kelimleri
Temel İngilizce Alışverişte Kullanılan Kelimeler
İngilizce - Türkçe Otelde Kullanılan Kelimeler
Temel İngilizce Yemek ( Restoranda Sipariş Verme ) Sözcükleri
İngilizce Türkçe Arkadaşlık, Karşılıklı Sohbet Cümleleri
İngilizce Türkçe Günler ve Aylar
Conditionals (if clauses) / Koşul Cümleleri
Atatürk's Life / Atatürk'ün Hayatı, The Founder of Turkey


yurt içi ve yurt dışı baglantılı sitemiz gramer bilgileri ve pratik yapabilmeniz için sohbet odaları mevcuttur.Size özel İngilizce Programlar olan bölümede girin.Bu site hiçbir menfaat gösterilmeksizin.Vatandaşlarımızın kültür düzeyinin gelişmesi,bizim kültürümüzü,bizim ülkemizi yabancı insanlara anlatması için hazırlanmıstır. Hazırlayan }{@Nn!B4L © ingilizcecafe | Her hakkı saklıdır !!!

 
Too / Enough Kullanım Örnekleri

-Too

too+sıfat

too: çok fazla,aşırı
too big: çok büyük
too expensive: çok pahalı
too far: çok uzak

Örnekler:

A: I can't read.

A: It is too dark to read.

(Okunmayacak kadar karanlık.)

 

A: Let's go to the cinema now.

B: No, we can't.

A: Why not?

B: It is too late to go.

(Gidilmeyecek kadar geç.)

 

-Enough

sıfat+enough

enough: yeteri kadar
tall enough: yeteri kadar uzun boylu
cheap enough: yeteri kadar ucuz
beautiful enough: yeteri kadar güzel
 

Örnekler:

A: Can your brother talk?

B: Yes. He is old enough to talk.

(Konuþabilecek kadar büyüdü.)

 

A: Shall we buy this car, Dad?

B: No, we can't buy it.

A: Why?

B: I am not rich enough to buy it.

(Onu alacak kadar zengin deðilim.)

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol